It would be great if you could support us with a small donation.
It might not be much for you, but it would help us providing more and better interviews in the future.
With a little bit of your support we might be able to realize even more!

7 years since the THIRTEEN started their activities. THE BLACK CELEBRATION was an amazing show that led us through those 7 years and gave us a first taste of what their future activities would look like!



Şimdiye kadar The THIRTEEN‘in hem konserlerini izleme fırsatını hem de onlarla röportaj yapma fırsatını yakalamıştık. 7. yıl dönümü konserlerindeki deneyimlerimizi de sizlerle paylaşmak istedik! Sadie‘nin 2015’te verdiği aradan sonra, Mao ve Mizuki yeni bir başlangıç yapmaya karar verdiler ve 2 kişilik bir grup olan The THIRTEEN’i kurdular. Aradan 7 yıl geçti ve bu süre içinde düzenli olarak yeni şarkılar yayınlamaya devam ettiler.

Konsere, yıl dönümü gösterisi ruhuna uygun olarak, bu zamana kadar yayınladıkları PV’lerden kısa parçalar göstererek başladılar. İntro müziği devam ederken, sahneye ilk olarak destek üyeleri Ryo (baterist) ve kazu (bas gitarist) çıktı, ve hayranlar tarafından sıcak karşılandılar. Sahneye onlardan hemen sonra çıkan Mizuki (gitarist) hiç vakit kaybetmeden hayranlardan daha yüksek sesle bağırmalarını istedi! Mao (vokalist) sahneye çıkana kadar da şakacı bir şekilde dans etmeye devam etti. Mekanda cockroach’ın ilk melodileri yankılandığında, herkes hemen sert bir şekilde headbang yapmaya hazırlandı. Konser, yine bir o kadar sert bir şarkı olan HANKOUSEIMEI (犯行声明) ile devam etti- tüm mekanın çılgınca headbang yapmasına neden olan derin hırıltıları, hafifçe sallanmanıza neden olan melodik kısımlarla birleştiren bir şarkı. Mao, derin hırıltılar ve melodik kısımlar arasında ne kadar kolay geçiş yapabildiğini gösterirken, Mizuki bir yandan gitarını çalıp, bir yandan da ritme uygun olarak kışkırtıcı bir şekilde dans etti. Sırada 13’s BLOOD vardı, bu da hayranların heyecandan zıplamasına neden oldu. Konser salonundaki tüm kargaşaya rağmen, Mao henüz tatmin olmamıştı ve hayranlardan daha da fazlasını istedi. kazu‘nun şarkıdaki bas solosu tek kelimeyle etkileyiciydi ve Mao “Hello my dear” şarkısını söylerken hayranların gözlerinin içine bakmaya özen gösteriyordu.

Konser, birçok hayranın favorisi olan CHAINSAW, LIAR.LIAR. GAMUSHARA ile devam ederken, tüm mekan uçuşan saçlarla kaplanmıştı. Mao ve Mizuki de en az hayranları kadar enerjikti! Tüm sahneyi kullanacak şekilde etrafta koşuyor, hayranlarıyla sık sık göz teması kuruyor, ve ayrıca birbirleriyle de etkileşime giriyorlardı: sırtlarını birbirlerine yaslayarak şarkıyı seslendiriyorlardı, ve Mizuki, geri vokallerde bağırmak için Mao‘nun mikrofonunu kullanıyordu. Mizuki, GAMUSHARA‘daki solosu sırasında sahnenin ortasındaki platformun üzerine atladı ve gitar becerilerini sergiledi. Özellikle baldırlarını gösteren jartiyerli kısa elbisesi içinde harika görünüyordu. Bir sonraki şarkı, WHITE DUST, Mao’ya inanılmaz vokal becerilerini gösterme fırsatı verdi. Tam bir profesyonel olarak yüksek notalara kolaylıkla ulaştı, ve üzerine hayranları daha fazla motive etmek için zaman ayırdı. Mizuki ve Kazu, koronun arka vokallerini üstlenerek ona destek oluyorlardı. Son notanın ardından Mao kısa bir MC arası verdi, ve herkese geldikleri için teşekkür etti. “Bu kadar uzun süredir bu işe devam edebilmemiz tamamen sizlerin sayesinde. Hepinize teşekkür ederiz! Sırada planlanmış şovlarımız var, ama ne olacağını asla bilemezsiniz! Son şansınızmış gibi her şeyinizi ortaya koymanızı istiyorum! Hadi!” Mekan karardı, BITES THE BLACK’in ilk vuruşları mekanda yankılandı ve hayranlar bir saniye bile kaybetmeden Mao’nun isteğini yerine getirdi! Mizuki, sık sık şarkıların içindeki duraksamaları ve şarkılar arasındaki geçişleri kullanarak, hayranlara konserler sırasında çığlık atmanın mümkün olduğunu, ve hatta bunun grubu memnun edeceğini hatırlatıyordu. THE DIM LIGHT OF DUSK başlamadan önce, Ryo‘nun arkasındaki ekranda davulların arkasında bir yerlerde bir araya getirilen sayısız kılıç görünüyordu. Aklıma Taht Oyunları’ndaki demir taht geldi. Ancak, şarkının kendisi oldukça eğlenceliydi! Mao tüm sahneyi kullanıyor, bir uçtan bir uca dans ediyor, bas solosu sırasında kazu’ya dikkat ederek sırtını ona yaslıyordu. Mizuki de sahnenin diğer tarafındaki hayranlarla iletişime geçmek için sahnenin ucuna yaklaştı, ve hayranlara haylazca gülümseyerek dilini çıkardı. Bir sonraki şarkı アリア-Aria- ise kiliseye benzer unsurları ve platformun altından Mao‘yu yutmak için gelen yeşil- siyah karışımı ışıkla ürkütücü atmosferi bir kez daha yakaladı. “Hadi, ellerinizi kaldırın!” Mao daha cümlesini bitirmeden hayranlardan bazıları çoktan ellerini havaya kaldırmıştı ve DOUKOU (瞳孔) başlar başlamaz kafa sallamaya başladılar. Konserin 12. şarkısıydı ve hala kimsenin ara verme fırsatı vermeye niyeti yoktu. Ryo şarkıyı etkileyici bir bateri vuruşuyla bitirmeden önce hayranlar çılgınlar gibi headbang yapmaya devam ediyordu. 

Sonunda küçük bir mola! Mao grup üyelerini tanıtmak için zaman ayırdı, ve ilk olarak baterist Ryo ile başladı. The THIRTEEN ile geçirdiği bu 7 yıl boyunca üzerinde etki bırakan bir şeyi paylaşması istendiğinde, Hokkaido’ya konser vermek için gittikleri zamandan bir hikaye paylaştı. Görünüşe göre bir gün o kadar sarhoş olmuştu ki donmuş bir sokakta uyuyakalmış ve grup arkadaşları onu sokakta ayaklarından çekmek zorunda kalmışlar! Utangaç bir şekilde sırıtarak hikayesini “Grup arkadaşlarımın sevgisini o gün hissettim” sözleriyle bitirdi. Konuşma sırası kazu‘ya geldiğinde, hemen aynı hikayeden bahsetti ve bu hikayenin onun da üzerinde en büyük etkiyi bırakan hikaye olduğunu kabul etti. Mizuki de onlara katıldı ve genç grup arkadaşlarının genellikle kıdemli grup arkadaşlarına karşı oldukça çekingen davrandıklarını ve bu yüzden böyle bir olay olduğunda oldukça mutlu olduğunu söyledi. Bu ilginç hikayeden sonra Mao, en yeni EP’lerini yakında yayınlayacaklarından bahsetti ve albüm çıkış turu sırasında herkesi tekrar görmeyi umduğunu söyledi. Daha sonra gösteriye, özellikle etkileyici bir gitar sesine sahip bir şarkı olan Rhapsody in Blue ile devam ettiler. MC’nin ardından The THIRTEEN, daha yavaş tempolu şarkılarla devam ederken, hayranlar sahnede yaşanan olayları tüm detaylarıyla izleme fırsatı buldu. Arka planda Lament’in müzik videosu oynarken Mao‘nun canlı performansının video ile %100 senkronize olması benim için öne çıkan olaylardan biriydi!

“Bu 7 yıl kolay geçmedi, canlı şov yapamadığımız zamanlar oldu ve şimdi bile şovlarda maske takmamız gerekiyor ama adım adım işler iyiye gidiyor. Ama eskisi gibi eğlenelim! Dün aslında o 7 yılı ve tabii ki sizleri de düşündüm! Mağaza içi etkinliklerimize, konserlerimize her zaman nasıl geldiğinizi ve her zaman ne kadar çok mektup aldığımı düşündüm. Lütfen bizi bu şekilde desteklemeye devam edin!” Gösteri Focus ile devam etti ve nereye bakarsanız bakın herkes hareket halindeydi: Mao kalçasını sallıyor, Mizuki hayranlardan daha fazlasını istiyor, ve muhteşem bir gitar solosu yapıyordu. Şarkı bitmeden hemen önce Mao, Mizuki’ye doğru yürüdü, ve Mizuki gitar çalmakla oldukça meşgul olmasına rağmen, kendisinden Mao uzaklaşmayan Mao’ya sırıttı ve şarkıyı söylerken ona eşlik etti. Görünüşe göre o zaman tatmin olan Mao, sahnenin ortasına geri döndü. Ana perdenin son şarkıları, sizi vücudunuzu hareket ettirmeye davet eden parti şarkılarıydı, ve herkes dans ediyordu!

Bis, en yeni EP’leri A World of Villains: QUEEN‘den bir şarkıyla başladı. Ayrıca, 80’lerde kaydedilmiş olabilecek film sahnelerini gösteren PV arka planda oynatıldı. Mao‘nun film sahnelerini İngilizce konuşma ve şarkı söyleme karışımıyla seslendirmesi, şarkıyı tanıtmanın kesinlikle yeni ve benzersiz bir yoluydu! Tüm sahneleme tek kelimeyle tarif edilebilirdi: muhteşem! Klipte bir kraliçe gibi görünen Mao, sahnede çizgili siyah takım elbisesiyle tam bir beyefendi gibi görünürken büyük bir kontrast oluşturuyordu. Şarkı bittikten sonra, hayranların son enerjilerini harcayabilecekleri iki güçlü şarkı olan daydreamer ve memento mori ile geceyi sonlandırdılar!

We once again had the pleasure of experiencing their concerts live and it’s never getting boring! Their 7th anniversary show was like a road through their history with many fans’ favorites being played. No matter if you’ve known them only for a short while or since the very beginning – I doubt there was anyone who didn’t enjoy this special event. They definitely have a knack for well-structured live performances which satisfy their audience completely.

The THIRTEEN’in konserlerini canlı izlemenin keyfini bir kez daha yaşadık ve yine harikaydı! 7. yıl dönümü şovları, birçok hayranın favorisi olan şarkılarının çalınmasıyla grubun tarihinde bir seyahate çıkmak gibiydi. Onları sadece kısa bir süredir tanıyor olsanız da, kariyerlerinin en başından beri takip ediyor olsanız da bu özel etkinlikten kesinlikle zevk alabilirsiniz. Seyircilerini tamamen tatmin eden iyi yapılandırılmış canlı performanslar konusunda kesinlikle bir hünerleri var.

Live Report: Jenny
Translation: Gamze

The THIRTEEN OFFICIALThe THIRTEEN OFFICIAL TWITTER
SpotifyAPPLE MUSIC

It would be great if you could support us with a small donation.
It might not be much for you, but it would help us providing more and better interviews in the future.
With a little bit of your support we might be able to realize even more!

One thought on “ParaLive: The THIRTEEN “THE BLACK CELEBRATION” @  AKABANE ReNY alpha

Leave a Reply

Fill in your details below or click an icon to log in:

WordPress.com Logo

You are commenting using your WordPress.com account. Log Out /  Change )

Facebook photo

You are commenting using your Facebook account. Log Out /  Change )

Connecting to %s